by
buket /
Pazartesi, 23 Eylül 2019 /
Published in Genel
Kasten öldürme suçu, cezai yaptırıma tabi olması açısından, insanlık tarihinin tanımlı en eski suçlarından biridir. Modern ceza kanunlarının bahse konu suçu en ağır cezai yaptırımlarla tanımlaması insan hayatına verilen önemle ifade edilebilirse de insanlık tarihinde bu suçun karşılaştığı yaptırımın ağırlığının sebebi toplumsal düzende yaratacağı ağır tahribatları önlemek, maktulün yakınlarının intikam hissiyle girişeceği birtakım eylemlerle devletin elinde tuttuğu şiddet tekelinin zedelenmesinin önüne geçmektir. Nitekim modern ceza hukuku pratikleri de bahse konu suçun yaratacağı infial, korunan hukuki hak olan “yaşama hakkının” haklar hiyerarşisi içerisindeki başat konumu, normlar hiyerarşisinin tepesinde bulunan uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve devletlerin kurucu anayasalarının “yaşama hakkı” ve “can güvenliği”ne ilişkin teminat niteliğindeki hükümleri gereği hem kasten öldürme suçunun yasaklanması, hem de vatandaşlarının hayatlarına yönelen eylemlere karşı koruma şeklinde pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmesi noktasında kasten öldürme suçunu azami hadden cezalandırma eğilimine sahiptir.